ESC ile ekranı kapatabilirsiniz.

KöktürkçeKöktürkçe Türkçe'nin Özü

Göktürklerde Budizm

5.2.6. Göktürklerde Budizm

Göktürklerde, Doğu Hunları gibi bir süre siyasi nedenlerden dolayı Budizm’i kabul etmek zorunda kalmıştır. Bunun sebebi olarak da bir yandan Çin, Konfüçyanizm’i ve diğer yandan da Hristiyanlığın, etraflarında büyümesiyle beraber, kültürel olarak etkilenmemek için bu yolu seçmişlerdir. Türklerin tüm dinlere olan hoşgörüsünden kaynaklı olarak, topraklarına birçok farklı dinden ibadethaneler ve eserler girmiştir. Budizm’in Türklerin arasında yayılmasının bir diğer sebebi de kesinlikle ticarettir. Bilge Kağan Orhun’da yeni bir şehir yaptırıp içine Tao ve Buda mabetleri kurdurmak istemiştir. Bu düşüncesini Tonyukuk’a iletmiş ve şu cevabı almıştır:

‘’Bu olmaz! Çünkü Türkler sayıca çok azdır. Çin’deki nüfusun yüzde biri kadar dahi değildir. Buna rağmen biz, Çin’e karşı hep başarı ile karşı koyduk. Biz buna şükredelim. Biz, suları ve otlakları takip ederek dolaşıyoruz. Bununla beraber halkımızın hepsi de savaş sanatı ile uğraşmaktadır. Güçlü olduğumuz zaman savaş alanlarına çıkı yor, zayıf olduğumuz zaman da dağlara ve derin vadilere gidiyoruz. Eğer etrafı surlarla çevrili şehirler yaparsak kendimizi hapsetmiş oluruz. Buda ve Tao dinleri ise insanlara yumuşaklık ve miskinlik verir. Bu sebeple Türklerin yaşayışlarına ve savaşçı ruhlarına uygun gelmez. Çinlilerin karşısında mağlup oluruz. Bu nedenle bu mabetleri yapamayız” (Güngör,2020:154).

Tonyukuk aslında böyle bir şey yaparlarsa asimile olma ihtimallerinin olduğunu düşünüp bu açıklamayı yapmıştır. Çünkü bu kadar yumuşak davranırlarsa karşılarına sert olarak çıkmaları doğaldır. Zaten bu tavsiyelerden sonra Bilge Kağan veziri ve kayınpederi olan Tonyukuk’u dinleyerek bu fikrinden vazgeçmiştir. Göktürkler Batı ve Doğu olmak üzere ikiye ayrık bir şekildelerdir. Batı için kısa bir süre Budizm yaşanmış diye bir düşünce olsa da buna dair bir belgeye rastlanılmamıştır. Göktürkler her zaman Çin kültürüne ve onların dinlerine karşı çıkmıştır. Öte yandan Orhun Abideleri’nde de hiçbir şekilde Budizm ile ilgili bir bilgiye değinilmediği göz önündedir. Bu dönemler içerisinde yapılan tapınaklar ve ibadethaneler ise denildiği gibi saygıdan ve ticari yollardan ülkeye gelen insanların rahat bir şekilde dinlerini yaşamaları için yapılmıştır. Türkler her zaman insanları düşünen bir topluluk olmuştur. Dine saygılı insanlardan oluşan topluluklardır. Hem de bu şekilde siyasetini de yapmış oluyorlardı.