ESC ile ekranı kapatabilirsiniz.

KöktürkçeKöktürkçe Türkçe'nin Özü

Düşünceler ve Uygulamalar – Kozmoloji

3.1. Kozmoloji

Bütün dinlerde olduğu gibi Geleneksel Türk dininde de evreni ve hayatı algılamak inançların üzerinden gerçekleşmektedir. Her ne kadar değişme maruz kalsalar da hala devam etmektedirler. Gök Tanrı, Yer-su, atalar kültü gibi inançlar Türkler için üniversalizm olarak yani kâinat nizamı şeklinde adlandırılmıştır. Türklerde evrensel Tanrı ve evrensel düzen birleşmiştir. Bu nedenden dolayı bazı araştırmacılar eski Türk dinini üniversalizm şeklinde adlandırmaktadır. Türklerin üniversalist kozmoloji anlayışı mevcuttur. Göktürk Kitabeleri’nde yazdığı gibi “yukarıda mavi gök ve aşağıda yağız yer” yani bu da geleneksel Türk çadırındaki gibi, gökyüzü bir yarım kubbe biçimindedir ve dört köşeli olarak tasavvur olunan yeryüzünü örtmektedir. Yer ile gök arasındaki ilişkiyi dikotomik bir biçimde görmek isteyenler “dikotomik üniversalizm” şeklinde adlandırılmışlardır. Bu hadisenin düalizm şeklinde görülmemesi gerekmektedir. Eski kültürlerin anlayışı genel olarak dünyanın merkezi anlayışıdır. Bu anlayış bir kozmik dağ ve dünya ağacı sembollerinde kendini bulur. Bu sembollerin ikiside Türk kozmolojisinde vardır. Türklerin merkezi, dünyanın dört yönünün Türk yurdunda birleştiği yerdedir. Bu merkezin adı altun veya temür kazug denilen kutup yıldızının tam altında bulunmaktadır. Kutup yıldızı göğün zirvesi sayılmaktadır. Hükümdarın ikametgâhı tam olarak burada yer almaktaydı. Yer-su sahasında, yüksek bir dağ üzerinde. Hükümdar, Gök Tanrı’dan kut almıştır ve onun temsilcisi sayılmaktadır. Türklerin mukaddes dağı Ötüken Dağı’dır. Türkler orayı tekr ederse başlarına kötü şeyler geleceğine inanır. Dünya dört köşeli olarak tasvir edilir. Kozmik bir nehir-okyanus ile çevrelenmiştir. Dünya’nın bir kaplumbağa üzerine yerleştirildiği düşünülmüştür. Göktürk ve Uygur abideleri kaplumbağa üzerine oturtularak inşa edilmiştir. Bu kozmik dağ ve ağacı sembol etmektedir. İran’da Dünya öküzün boynuzuna yerleştirilmiştir. Bu anlayış Türklere, İslam dinini seçtikten sonra uğramıştır. Sonradan da olsa Türklerde göğün katları düşüncesi oluşmuştur. Bu düşüncenin oluşması Gök Tanrı’nın deus otiosus durumuna dönüştükten sonra gerçekleşmiştir. (Günay, Güngör,2019: 76-80) Yaratılışta suya dalış motifi de önemli bir yere sahiptir. Türklerde yoktan var olma kavramı değil de kaostan kozmoza geçiş olarak bir düşünce yapısı vardır.