
3.5. Geçiş Mensekleri – Doğum
Evrende bulunan tüm insanların doğal olarak yaşadığı doğum, evlenme ve ölüm, geçiş mensekleri olarak (rites de passage) ifade edilmektedir.
3.5.1 Doğum
Türklerde doğum konusu ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Göktürkler zamanında koruyucu bir ruh olarak ifade edilen Umay bilinmektedir. Eski Türk hikayelerinde ve destanlarında doğum, kısırlık ve çocuk sahibi olma ile ilgili söylemler bulunmaktadır. Dede Korkut hikayelerinde erken çocuk sahibi olmaya uğraşan kişilere değinmektedir. Manas Destanı’nda Yakub Han, eşinin kısır olduğunu ve bu kısırlığının mezar yerlerini ziyaret etmediğinden, elmalı yerlere yuvarlanmadığından, kutlu pınarların yanından geçmediğinden olduğunu söylemektedir. Burada kutlu pınarlara dikkat çekmek gerek. Su kültü görülmüştür. Günümüzde devam eden, çocuk sahibi olmak için kutsal yerlerin, ağaçların, türbelerin ziyaret edilmesi günümüze kadar İslam’la birleşip gelmiştir. KırgızKazak kadınları çocuk sahibi olmak için, tek başına duran bir ağaç veya kutlu pınarın yanında koyun kurbanı kesip o geceyi orada geçirirlerdi. Altaylı boylarda ve Kırgızlarda doğum gecikirse bunun sorumlusu albastı veya al karası denilen kötü bir ruhun hamile kadına musallat olmasındandır düşüncesi yaygındır. Doğum Türklerde herkes için olduğu gibi neşe veren bir durumdur. Toy ve şenliklere vesile olmuştur ve kurban kesilmiştir. (Günay, Güngör,2019: 91-93) Ağaçların ve pınarların yanına gidilmesi başlı başına bir külttür aslında. İnsanlar onları kutsallaştırdıkları için vesile ile şu an türbelerde sıklıkla olduğu gibi o zamanki insanlar da ağaçlar ve pınarların yanına gidip hem dua eder hem de kurbanlarını orada keserlerdi. Onlardan medet umarlardı. Onları Tanrı’ya dua için vesile olarak görürlerdi. Bunun yanı sıra Türklerde ad koyarken ve ilk ava çıkarken de toylar düzenlenmektedir. Kurban bu olayda da devam etmektedir. Kurban Türkler için gerçekten önemlidir.