
5.2.5 Tabgaçlarda Budizm
Çinliler bu Türklere “T’o-ba” adını verir. Türkler kendilerine Tabgaç der. Orhun Kitabeleri’nde sık sık adları geçen bu hanedanın asıl kelime anlamı “Çin”dir. Göktürklerin ilk zamanında bu topluluk Çin’de yaşamlarını sürmekteydi. Kuzey Çin’i ele geçirdikten sonra kendilerine bir din aramışlardır bu din de Budizm olmuştur. Çin’in yardımıyla Budizm’i kabul eden Tabgaçlar da bazı kesimler köylerde kalarak bu dinin etkisi altına girmek istememiştir. Kaçışlarının sebebi, yaptıkları uygulamalar ile bu dinin kurallarının çelişmesidir. Ayinler sırasında kurban kesen Tabgaçlar, Budizm ile beraberinde gelen, hayvan kanı akıtmama yasağı ile karşı karşıya kalmıştır (Güngör,2020: 149-151).
‘’T’ai-wu, o sıralarda Çin’de yayılmakta olan Budizm’in Türkler arasında nüfuz kazanmasını önlemeye çalışıyordu. Idaresi altın daki Çin topraklarında bile Budistlerin dini faaliyetlerini kontrol altında tutan T’ai-wu 438’de, tapınaklarda ayinler dışında dini propagandayı yasaklayan bir emirnâme’ çıkarmış ve 446’da emre itaat etmeyenlerin şiddetle takip ve cezalandırılmasını emretmiş ti. T’ai-wu’nun Türk sosyal bünyesini ve seciyesini Budizm’in bozucu tesirinden korumak amacına yönelik bu tutumu daha sonra anlaşıldı. Bu tedbirlerin önemini kavrayamayan halefleri zamanla Budizm’in himayesi yoluna bile gittiler. Imparator Siun (452-465) ile gelişmeye başlayan bu durum, sonra hızlanarak Tabgaçların Çinlileşmesine zemin hazırladı.’’ (Güngör,2020:150)
Tüm bunlara rağmen İmparator Siun ve Topa Han Budizm’e girişi, ilgiyi sürdürmüş ve Tabgaçların Türk özelliklerini yitirmesini hızlandırmış, özellikle askeri başta olmak üzere tüm milli his ve duygularını kaybettirmişlerdir. Bunun sonucunda ise Tabgaçlar Çinleşmiştir (Güngör,2020:149-151) .
T’ai-wu ne kadar çaba gösterse de asimilenin önüne geçememiştir. Olayın farkına varan T’ai-wu’yu kimse ciddiye almamış ve sonucuna katlanmıştır. Ama bu sonuçtan da mutsuz gibi görünmüyorlardır.